Biz hepimiz, bir zamanlar sizlerle ayni görüşü paylaşmıştık. Yani sizin gördüğünüz manzaraya, biz de baktık, biz de gördük. Ama bizim gördüğümüz manzarayı sizler daha görmüş değilsiniz. Daha yeni bakmaya başladınız.
Sizden ricam; lütfen bakmaya devam edin, çünkü siz de göreceksiniz. Ama bu sabır ister. Gözlük değişme ister. Bazı şeyleri kendi kendinize sormanızı, araştırmanızı ve yüreğinizde huzura kavuşana kadar taraf tutmamanızı rica edeceğim:
1). Tüm peygamberler Yahudidir. Başka bir milletten, tek bir peygamber bile yoktur. Siz bir İngiliz, bir Fransız veya Alman veya Çinli veya bir İspanyol peygamber duydunuz mu hiç? O zaman bir Arap’ın peygamber olduğuna niye inanıyorsunuz? İbrahim, İshak, Yakup, Yusuf, Musa, Harun, Davud, Danyel, İlyas, Elişa, Yahya vs.vs. Bunların hepsi de Yahudi’dir. Ve üstelik Tevrat, Zebur ve İncil’de, hiç başka bir ırktan peygamber gelmeyeceği, ‘Kurtuluşun Yahudiler’den ve Kurtarıcı’nın Davud soyundan geleceği yazılıdır. Bütün bunlar, Muhammed ortaya çıkmadan yüzlerce, hatta binlerce yıl evvel yazılmıştır. Yani İslâm’a karşı bir husûmet yoktur.
2). Bu eski Kutsal Yazılar’da uyarılar da vardır. Sahte peygamberlerin geleceğinden bahsetmektedirler ve Hristiyan’ların aldanmaması için, bu peygamberlerin yalan öğretileri hakkında bilgi vermişlerdir.
A) “İsa’nın Mesih olduğunu yadsıyan yalancı değilse, kim yalancıdır? Baba’yı ve Oğul’u yadsıyan, Mesih karşıtıdır. OĞULU YADSIYANDA, BABA DA YOKTUR; OĞULU AÇIKÇA KABUL EDENDE, BABA DA VARDIR” (1 Yuhanna 2:22-23).
B) “Birçok Sahte Peygamber, dünyanın her yanına yayılmış bulunuyor. İsa Mesih’in beden alıp, dünyaya geldiğini kabul eden her ruh Tanrı’dandır. Tanrı’nın Ruhu’nu bununla tanıyacaksınız. İsa’yı kabul etmeyen hiçbir ruh Tanrı’dan değildir. Böylesi, Mesih Karşıtı’nın (Şeytan’ın) ruhudur” (1 Yuhanna 4:1-3).
C) “Baba’nın Oğlu’nu, ‘Dünyanın Kurtarıcısı’ olarak gönderdiğini gördük, şimdi buna tanıklık ediyoruz. KİM İSA’NIN TANRI’NIN OĞLU OLDUĞUNU AÇIKÇA KABUL EDERSE, TANRI ONDA YAŞAR, O DA TANRI’DA YAŞAR” (1 Yuhanna 4: 14-15).
D) “Tanıklık şudur: Tanrı bize sonsuz yaşam verdi; bu yaşam O’nun Oğlu’ndadır. KENDİSİNDE TANRI OĞLU BULUNANDA YAŞAM VARDIR; KENDİSİNDE TANRI OĞLU BULUNMAYANDA YAŞAM YOKTUR” (! Yuhanna 5:11-12).
Ve bütün bunlar, daha Muhammed sahneye çıkmadan çok önce yazılmıştır. İslâm, İsa’nın “Oğul” olduğunu reddeden bir dindir.
3) Muhammed’e hiçbir mucize verilmediği, “gaipten de bilgisi olmadığı” Kuran’ın birçok yerinde yazılıdır. Tabii Hadisler, birtakım uyduruk hikâyelerle bunu telâfi etmeye çalışır ve bunu yaparken de, Kuran öğretisine ters düşer. Gaipten bilgisi yok, hiçbir mucizesi yok. Yeni bir bilgi, yeni bir güzellik hiç yok. ‘Dula yardım, yetimin hakkı, terazide dürüstlük vs.’, bunların tümü 2100 yıl evvel, çok daha güzel ve çok daha detaylı bir şekilde Tevrat’ta yazıldı. Peki, hal böyle iken, Muhammed’in bir peygamber olduğuna niye inanıyorsunuz? Sebep ne, mantık ne? Arap’ların birçoğunun ve hatta kendi kabilesinin bile, “Uydurma bir din” deyip de reddettiği bu dine nasıl inanabiliyorsunuz?
4). 109 adet savaş ve şiddet ayeti içeren; sizden olmayanı kesin, biçin, doğrayın diyen bu dine nasıl ‘Barış Dini’ diyebiliyorsunuz? ‘Darel İslâm’ olmayan her yer ‘Darel Harp’tır gibi bir öğretiden, nasıl ‘Sevgi’ diye bahsedebilirsiniz? Evet, İslâm ‘boyun eğmektir’. Çünkü boyun eğmeyenin, boynu koparılıyor da ondan.
5). Başkalarına yasaklanan, onlar için günah sayılan şeyler; islâm’dan başka hangi dinin peygamberine helâl kılınmıştır? (Halalarının, teyzelerinin, amca ve dayılarının tüm kızları, yalnızca ve yalnızca Muhammed’e helal kılınmıştır. Diğer Müminler için günah). Beş yaşındaki Ayşe’den mi bahsedelim, gelini Zeynep’ten mi, yoksa savaş esiri evli kadınlara tecavüzlerden mi?
6). “Onların Kitapları değiştirilmiş ve tahrife uğramıştır” düşüncesinin, ne kadar aciz, gülünç ve imkânsız olduğunu düşündünüz mü hiç? Kim değişmiş? Ne zaman ve ne sebeple değişmiş? Unutmayın ki, bunlar yazıldığında İslâm yoktu. Kuran’I yok edip yerine bir başka Kuran koymak ne kadar zor ise, binlerce yıl yürürlükte kalmış, dünyanın her tarafına, her dilde yayılmış, Kutsal Kelâm’ın tümünü yok edip de yerine başka bir kitabın konması da o derece imkânsızdır.
7). Sadece Kuran’a inansanız bile, İsa çok çok çok özeldir.
A) Doğumu mucize: Kutsal Ruhtan, bakireden, melekler tarafından bildirilerek. Dünya var olalı hiçbir insan böyle doğmadı.
B) Yaşamı essiz: Hayat veriyor, diriltiyor, şifa veriyor, denizleri-fırtınaları dindiriyor.
C) Göklere alınıyor ve yeniden gelecek olandır. Kuran’da 11 kez “Meryem Oğlu İsa, O Mesih’tir” diye yazılıdır. Ama ‘Mesih’ aslında kimdir, nedir; hiçbir bilgi yok(Kuran’da). Ama sor bir Yahudi’ye veya bir Hristiyan’a; Mesih’in ezelî ve ebedî Rab olduğunu sana söyleyecektir.
8). Şuna karar vermelisiniz: ‘İslâm’ ya çok iyidir, ya da Şeytan’ın kendisinin kurduğu bir dindir. Ya Tanrı’dandır, ya Şeytan’dandır. “Dinler, nüans farkı ile aşağı yukarı aynidir zaten” lâfı kesinlikle yalandır. Karar ölümcüldür. Asla masum değildir. Bu din, ya ‘Ebedî Hayat’, ya da ‘Ebedi Cehennem’le neticelenecektir. Ya Tanrı Dostu, Ya da Tanrı Düşmanıdır. Hristiyanlık ve İslâm’ın hiçbir benzer yanı yoktur. İlâhlarının karakterleri bile çok farklıdır. Ayni kişi, ayni şahıs değildir. İslâm’ın Allah’I başka; Hristiyan’ın Tanrı’sı başka. Kesinlikle ayni şahıs değiller. Biz O’nu biliyoruz, çünkü içimizde yaşıyor. Baba’mızı tanıyoruz. İslâm yüzünden, Tevrat, Zebur ve İncil yok sayılmaktadır. Bunları ‘Değişti’ iddiası ile kimse okumamaktadır İslâm dünyasında. Bu Kitap’ları taşımak, dağıtmak veya tebliğ etmek ölümle sonuçlanabilir bu ülkelerde. ‘Değişti’ iddiası işe yaramazsa, hemen: “Canım! Onları okumaya ne gerek var? Onların hükmü geçmiştir. En son ve en iyisi bizimkidir” gibi tamamen şeytanî bir yalanla (ve sanki da Rab, elbise değişir gibi, hüküm değiştirirmişcesine) bunların okunması engellenmektedir. İsa Mesih’in günahlarımız için çarmıh’ta can veren ‘Tanrı Kuzusu’ olduğu da inkâr edilerek, Tanrı’nın hazırlamış olduğu, binlerce yıllık ‘Kurtuluş Planı’ sıfırla çarpılmaktadır. “Bütün dinlere ve peygamberlere saygılıyız” diyen bu din, Tanrı’nın Kitap’larını yok saydıran, birbuçuk milyar insanı mahrum bırakan ve aslında sadece Kuran ve Muhammed’e saygılı olan bir dindir. Kuran ve Muhammed’e karşı çıkan her görüş, düşünce, yazı ve kişi; ölmeyi hak eden ‘Kâfirdir’. Hükümleri geçersizdir. Ama (Muhammed hariç), hiçbir peygamber: “Bana ve Tanrı’ya inanacaksınız. Tanrı ve Resulûne..”gibi lâflar etmemiştir. Diğer tüm peygamberler, kendileri için hiçbir pay çıkarmadan, sadece: “Tanrı’ya inanın” demişlerdir.
Daha önce de buna benzer yazılar yazdık. Hem ben, hem kardeşlerim. Ama bunları olsun düşünün. Başlangıç olarak bunları kendi yüreklerinizde, korkusuz bir şekilde yargılayın. Tanrı’yı bulmak istiyorsanız, her bedeli ödemeye hazır olmanız gerekiyor. Hazır değilseniz, siz en iyisi önünüze konanı yiyin. Bu şekilde belki dünyada barış içerisinde yaşarsınız. Ama ahirette?